
Gıda ihracatçısı tedarik için yurtdışına yöneldi
Türkiye’de 10-14 Nisan tarihlerinde yaşanan zirai donun, özellikle meyve üretim bölgelerinde ciddi rekolte kaybına yol açarak, tarımsal ihracatı da olumsuz etkilemesi bekleniyor. Kayısı ihracatçıları bağlantılarını kaybetmemek adına Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan gibi ülkelerden ürün bağlamaya yöneldi. Bir kısım gıda sanayicisinin ise önceden yaptığı ihracat kontratlarını yerine getiremeyebileceği öne sürülüyor.
Türkiye’de son 30 yılın en büyük zirai don olayının yaşanması, sadece çiftçiyi değil ihracatçıyı da vurdu. Başta kayısı, kiraz, şeftali ve elmada rekoltenin düşmesiyle tarımsal ihracatın da olumsuz etkileneceği vurgulanıyor. Malatya’da kayısıda kaybın yüzde 100’e yakın olmasıyla birlikte ihracatçı firmalar Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan gibi ülkelerden ürün bağlamaya yöneldi. Diğer ürünlerde kaybın nispetten daha az olması nedeniyle ihracatçının ‘bekle-gör’ politikası izlediği de belirtiliyor.Zirai donun zararını ve açtığı ekonomik yarayı saracak kalıcı adımlar atılmazsa, üreticimizle birlikte birçok sektör aynı mağduriyeti yaşayacak.
“Malatya’da zarar 200 milyar lira”
Türkiye’nin stratejik tarım ürünü olan kayısının 12 Nisan gecesi dona maruz kaldığını kaydeden Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, 6 Şubat depremi sonrası adeta ikinci bir afeti yaşadıklarını söyledi. Malatya’da 9 milyonu aşkın kayısı ağacının bulunduğunu aktaran Sadıkoğlu, “50 bin’den fazla aile geçimini doğrudan ve dolaylı yoldan bütün şehrin ekonomisi kayısıya bağlı. Malatya olarak kayısıdan yıllık 500 milyon doları bulan döviz girdisiyle ülke ekonomisine büyük katkı sunuyoruz. 2024’te 76 bin 926 ton kuru kayısı ihracatı gerçekleştirerek, 410 milyon 891 bin dolar geliri sağladık. Ancak bu yılki don zararı hem şehrimiz hem de ülkemiz ekonomisinde telafisi zor yaralar açacak. Bu yılki rekoltemiz maalesef sıfır seviyesinde olacak. Zirai donun zararını ve açtığı ekonomik yarayı saracak kalıcı adımlar atılmazsa, üreticimizle birlikte birçok sektör aynı mağduriyeti yaşayacak. 500 milyon dolar sadece ihracat kaybımız. Kayısıyla doğrudan ilgili zirai ilaç, gübre, çadır, branda, makine ekipman ve nakliye başta olmak üzere tüm sektörelleri ve iş gücüne katkısını da hesapladığımızda ekonomik kaybımız 200 milyar TL’yi buluyor” dedi. Kayısı ağaçlarının büyük çoğunluğunun sigortasız olduğuna vurgu yapan Sadıkoğlu, “Bu yıl Malatya’da 19 bin 500 adet TARSİM poliçesi kesilmiş. Bu poliçelerin sadece 8 bin 720’si kayısı ağaçları için. Yani, kayısı üreticimizin sadece yüzde 20’sinin ağaçlarını sigortalattığını görüyoruz. Sigorta yaptıran üreticilerin çoğunun sigorta poliçeleri sadece doluyu kapsıyor, anlayacağınız zirai don teminat kapsamında değil. Hala 6 Şubat depremlerinden aldığımız yarayı tedavi sürecindeyken, zirai dondan dolay yaşanacak ekonomik kaybı kaldıracak güçte değiliz. Malatya olarak, şehrimizin ‘Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi’ ilan edilmesini talep ediyoruz. Şu bilgiyi paylaşmak isterim; Malatya Turgut Özal Üniversitesi tarafından zirai don raporu yayınlandı. Raporda; İlk incelemelere göre yüzde 100'e yakın oranda ürün kaybı olduğu, meydana gelen zirai donun şiddeti itibari ile bu yılın ürün kaybının yanı sıra ağaçlarda bazı fizyolojik düzensizliklere yol açtığı için önümüzdeki yıllarda da ürün miktarının azalacağı belirtiliyor. Ürünün yüzde 100’ünü kaybetmiş durumdayız” diye konuştu.Kayısı tüccarları ürün için yurtdışına yöneldi
Türkiye’de 36 ilde 10-14 Nisan tarihleri arasında yaşanan zirai don olayının en büyük hasarın Malatya'da olduğunu ifade eden Vesta Tarım Ürünleri Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Çetin, bölgede kayısının yüzde 100 etkilendiğini, ceviz, badem, vişne elma kirazın da yüzde 70 ile 80 oranında etkilendiğini söyledi. Zirai donla birlikte meyvenin yanı sıra ağaçların da olumsuz etkilendiğine dikkat çeken Çetin, “Malatya'nın tamamının zirai dondan etkilendi. İvedilikle afet bölgesi ilan edilmesi lazım. En büyük sıkıntıyı şu anda üreticiler çekiyor ve üreticiler meyve olmamasına rağmen hale ağaçlara ilaç, bakım ve sulama yapmak zorunda. Meyve olmamasına rağmen yaklaşık ana maliyetinin yüzde 50'sini yine ağaca tahsis etmesi lazım” dedi.Tek kalem çalışan küçükler etkilenecek
Şu an ürün alımıyla ilgili sıkıntı yaşandığını ve piyasanın çok yükseldiğini ifade eden Çetin, piyasada yaklaşık 35 bin ton kayısı tahmin edildiğini, ürünün bir kısmının ihracatçıda ve bir kısmının da üreticide olduğunu aktardı. Önden ihracat için kontrat yapanların olduğunu ama sayılarının ve ürün miktarlarının düşük olduğunu ifade eden Çetin, “Malatya'da yaklaşık 70 tane kayısı işleyen esnafımız mevcut. Bunun yaklaşık bir 10-15 tanesi Ege bölgesinde. Ege'dekiler üzüm, incir gibi başka ürün kalemleri de yapıyor. Büyükler dışında tek kalem çalışan küçük firmalar etkilenecek. Şu an kayısıya 10 doların üstünde teklif ediyoruz ama alan ithalatçı yok. Zirai don öncesi kuru kayısının kilogramı 130 ile 150 lira olan orta boy mahsul şu anda 300'de 350’ye yükseldi. İthalatçının önünde Tacikistan, Özbekistan ve Kırgızistan kaysısı var ve fiyatı çok düşük. Bizden yaklaşık üçte bir oranında daha ucuz. Zirai don olayından 2 hafta sonra Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan’a ürün almaya giden birçok Türk tüccarların oldu. Söz konusu ülkelere giderek ürün bağlamak isteyenlerin uçaklarda bilet bırakmadı” ifadelerini kullandı.Malatya’dan 5 talep
1-Bu sezonun borçları varken, yeniden gübre, ilaç, mazot, işçilik maliyetleri ile çiftçilerin baş etmesi mümkün değil. Bu kalemlerde azami destek sağlanmalı. 2- Bir sonraki hasada yaklaşık 1,5 yıl var. Geliri kayısıya bağlı çiftçilerin bu dönemde ayakta kalabilmek için faizsiz ve uzun vadeli krediler sunulmalı. 3- Üreticimizin tarımsal borçları en az 2 yıl ertelenmeli. 4-Ürün taahhütlerini yerine getiremeyecek ihracatçı üyelerimizin karşılaşacağı yaptırım ve sorunların bertaraf edilmesi için ilgili bakanlıklarımız ve kurumlarımız tarafından gerekli destek sağlanmalı. Bu firmalarımıza bu süreci atlatabilmeleri için faizsiz uygun koşullu kredi imkânları tanınmalı. 5Yaşadığımız don felaketi, Malatya gibi deprem illerine ikinci büyük afeti yaşattı. Bu nedenle ilimiz için daha fazla kaynak ve özel destek sunulmalıdır.“Üretici sanayici ve ihracatçıyı derinden etkiledi”
İklim değişikliğinin etkilerini artık doğrudan yaşadıklarına dikkat çeken Mersin Ekonomi Platformu Başkanı Servet Özkaya, kuraklık, dolu, ani sıcaklık düşüşleri ve zirai don gibi aşırı hava olaylarının tarım ve ekonomi üzerinde ciddi tehditler oluşturduğunu vurguladı. Nisan ayında yaşanan ani don olayının 36 ilde meyve üretimini derinden etkilediğini ve ekonomide büyük bir hasara yol açtığını ifade eden Özkaya, “Zirai dondan etkilenen ürünler arasında armut, ayva, badem, ceviz, elma, erik, fındık, kayısı, kiraz, limon, mandalina, nektarin, portakal, şeftali, üzüm ve fıstık yer alıyor. Özellikle ihracatımızda stratejik konumda bulunan kayısı, kiraz ve vişne ürünlerinde yüzde 90’a varan kayıplar yaşandı. Elma üretimi de kısmi fakat etkili şekilde zarar gördü. Bu felaket, yalnızca çiftçimizi değil; tarımsal hammaddelere dayalı üretim yapan sanayicimizi ve ihracatçımızı da ciddi biçimde zorlayacak. Hammadde temininde yaşanacak sıkıntılar, üretim kapasitesini düşürecek; ihracat siparişlerinde gecikmelere ve iptallere yol açacak. Bu durum, iç piyasada fiyat istikrarsızlığına ve dış pazarda rekabet gücümüzün zayıflamasına neden olacak. Don felaketinin etkilerini en aza indirebilmek ve bu süreci daha az zararla atlatabilmek için bilimsel veriler ışığında stratejik önlemler alınmalı, üreticiye destek mekanizmaları hızla devreye sokulmalı. Zarar büyük ama bilinçli ve koordineli bir mücadele ile etkisini hafifletebiliriz” dedi.Elma ihracat pazarlarında kaybedilebilir
Elmada yer yer yüzde 10, 20, 30 zarar gören yerlerin olduğunu bildiren Isparta Ticaret ve Sanayi Odası (ITSO) Yönetim Kurulu Başkanı Metin Çelik, zararın net olarak belli olmadığını, çiçeklenmeden sonra kalan çiçeklerin önemli olduğunu söyledi. İlde Eğirdir gibi bazı bölgelerin havanın nemli olmasından dolayı ürünlerin kurtulduğunu ifade eden Çelik, “Ama Senirkent tarafları soğuktan etkilendi. Elmada yer yer yüzde 20 ile 30 arasında bir zarar görünüyor. Bu sene elma aranan meyveler arasında olacak. İhracat pazarımızı biraz kaybetme noktasına gelebiliriz. Ekonomik kaybın 10 milyar liranın üzerinde olduğunu düşünüyorum” dedi. İllerinde geçen yıl 1 milyon 250 bin ton civarında elma rekoltesi çıktığını kaydeden Isparta Ziraat Odası Başkanı Muslahattin Can Selçuk, elmanın yanı sıra gül, kiraz, ayva, ceviz, şeftali, erik ürününde zararın yüzde 50'nin üzerinde olduğunu kaydetti. Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Necdet Sin ise Hatay’da kayısı gibi erkenci ürünlerin ihracatını yaptıklarını belirterek, “Şu an ihracatçı olarak ne bulursak gönderiyoruz. Bu yıl ne kadar çıkar kimse bilmiyor. Üretici de ihracatçı da ne kaldığını” dedi.Adana’da zarar 14 milyar liraya ulaşabilir
Adana Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Şahin Bilgiç, Adana genelinde tarımsal üretimi olumsuz etkileyen zirai don ve kuraklığın, üreticiler üzerinde ağır ekonomik kayıplara yol açtığını bildirdi. Bilgiç, resmi tespitlerde 8 milyar lira olarak kayıtlara geçen zararın 13-14 milyar liraya kadar çıkabileceğini söyledi. Zirai dondan ve kuraklıktan dolayı bazı yerlerde buğdayların söküldüğünü, bahçe ürünlerinin büyük kısmının da zarar gördüğünü hatırlatan Bilgiç, “Tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması açısından hiç vakit kaybetmeden tespit edilen zararların biran önce karşılanmalı. Bu süreçte Tarım Kredi Kooperatifleri marifetiyle üreticinin girdi maliyetlerinin düşürülmesi için doğrudan desteklerin artırılması gerekiyor” diye konuştu.All Categories
Recent Posts
sami3 Comments
Limon üreticisi mağdur olmasın, karar gözden geçirilsin
sami0 Comments
Yurt dışından gelen 2 bin tondan fazla patates virüslü çıktı
sami0 Comments
Türkiye’nin en büyük rejeneratif tarım projesi
+0123 (456) 7899
contact@example.com